إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا ٱلذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَـٰفِظُونَ
- Muhakkak ki Biz, Zikr'i Biz indirdik. Ve muhakkak ki Biz, onu elbette koruyan biziz.
# Şeyhulİslâm İbn Teymiyye (rahimehullah) der ki: "Allah (subhânehû ve teâlâ) indirdiğini bu ümmet için muhâfaza buyurmuştur. Allah (subhânehû ve teâlâ) şöyle buyurmuştur: 'Muhakkak ki Biz, Zikr'i Biz indirdik. Ve muhakkak ki Biz, onu elbette koruyan biziz.' Kur'ân'ın tefsîrinde veya hadîsin nakli ya da tefsîrinde bir hata yapılsa, şüphesiz ki Allah (subhânehû ve teâlâ) ümmet içerisinde bunu beyân edecek, hatâ yapanın hatâsına ve yalan söyleyenin yalanına dair delîli zikredecek kimseler ikâme eder. Şüphesiz ki bu ümmet, dalâlet üzere ictimâ etmez. Bu ümmet içerisinde, Kıyâmet'e kadar hakk üzere zâhir bir tâife hep
olacaktır. Çünkü bu ümmet, ümmetlerin âhiridir, onların Nebîsi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den sonra nebî gelmeyecektir, onların Kitâb'ından sonra kitâb gelmeyecektir. Daha önceki ümmetler tebdîl ve tağyîr yaptıkları zaman, Allah (subhânehû ve teâlâ) onlara beyânda emir ve nehiyde bulunacak bir nebî gönderiyordu. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'den sonra ise bir nebî yoktur. Allah (subhânehû ve teâlâ) inzâl
buyurduğu zikri muhâfaza edeceğini garanti etmiştir. Şüphesiz ki bu ümmet, dalâlet üzere ictimâ etmez. Bilakis Allah (subhânehû ve teâlâ) her asırda bu ümmet için, onlar ile dînini muhâfaza edeceği, onlar ile sapkınların tahrîfini, dalâlete düşürenlerin haksızlığını ve
cahillerin tevîlini bertaraf edeceği, ilim ve Kur'ân ehline mensub kimseleri ikâme eder." (Cevâbu's-Sahîh Limen Beddele Dîne'l-Mesîh, 3. cilt, 38.-39. sayfalar)